LOZAN BU ÜLKENİN BAĞIMSIZLIK SİMGESİ, TAPUSUDUR!

Lozan Antlaşmasının yıldönümü etkinliklerinde konuşan Yılmaz Büyükerşen:
“LOZAN BU ÜLKENİN BAĞIMSIZLIK SİMGESİ, TAPUSUDUR!”

Lozan Barış Konferansı ve Antlaşmasının 94. Yıldönümü etkinlikleri sebebiyle İnönü Vakfı, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) ve Adalar Belediyesi tarafından Heybeliada’da düzenlenen etkinliklere konuşmacı olarak davet edilen Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen yaptığı konuşmada Lozan Antlaşması’nın Türkiye Cumhuriyeti’nin tapusu olduğunu ifade etti.

Heybeliada’da Lozan Barış Konferansı ve Antlaşması’nın 94. yılı sebebiyle İnönü Vakfı, ÇYDD ve Adalar Belediyesi tarafından düzenlenen etkinliğe siyasiler, belediye başkanları ve çok sayıda vatandaş katıldı. Etkinliğin açılış konuşmasını İsmet İnönü’nün kızı ve İnönü Vakfı Başkanı Özden Toker yaptı. Toker’in ardından ÇYDD Genel Başkanı Prof. Dr. Aysel Çelikel ve Adalar Belediye Başkanı Atilla Aytaç’da Lozan hakkındaki görüşlerini ifade ettiler.

Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt ve CHP Eskişehir Milletvekili Cemal Okan Yüksel’in de katıldığı etkinlikte vatandaşlar Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’e büyük ilgi gösterdi.  Başkan Büyükerşen yaptığı konuşmasında Lozan’ın Türkiye için bağımsızlık simgesi olduğunu ifade ederek “Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları tarafından başlatılan ve büyük mücadeleler ile kazandığımız bağımsızlığımızın simgesi Lozan Antlaşmasıdır. Lozan, Türkiye Cumhuriyeti’nin tapusudur. Büyük mücadeleler verilerek kazandığımız Kurtuluş Savaşı’nı ve Lozan’ı bu ülkenin yarınları olan çocuklarımıza çok iyi anlatmalıyız” dedi.

Tarih bilmezlerin iftiralar ile yakın tarihimizi genç nesillere yalan yanlış anlattığını ifade eden Büyükerşen “12 adalar İnönü tarafından Lozan’da Yunanlılara bırakıldığına dair bilgiler ile İnönü’ye iftiralar atıyorlar. 12 ada Lozan’dan tam 10 sene önce Uşi Antlaşması ile Osmanlı Hükümeti tarafından İtalyanlara bırakılmış, İtalyanlar da Yunanlılara vermişlerdir. Asıl sorun ve sorulması gereken hesap, Türkiye’ye bırakılan ve Ege Kıyılarında 3 ile 6 mil arasında uzaklıkta bulunan 20 civarı ada veya adacık 7 aydan beri devamlı olarak Yunanlılar tarafından işgal ve iltihaka tabi tutularak kara, deniz ve hava üssü kurmalarına karşın Türkiye’nin hiç ses çıkaramamasıdır” dedi.

Lozan Antlaşmasının 21. Maddesinde Kıbrıs’a ait hükümlerin de bulunduğunu belirten Büyükerşen, “İzmir, Muğla, Aydın ve diğer Ege Sahili yerel yönetimlerimize bağlı mahalle statüsündeki adalarımızda tabelalar da değiştirilmemelidir. İşgalci Yunan askerlerinin Yunanistan Cumhurbaşkanı, Savunma Bakanı ve Genel Kurmay Başkanı tarafından ziyaret edilip bunlara ait video görüntülerinin internette yayınlanması bu millete acı vermektedir” dedi.

Kıbrıs sorunun 1950’lerde nasıl ortaya çıktığını anlatarak konunun daha sonra Barış Harekatı ile kontrolümüz altına alındığını ifade eden Büyükerşen “Fakat buna karşın KKTC’nin Avrupa Birliği üyeliğine girmeyi kabul etmesine rağmen bir türlü anlaşma sağlanamıyor. Şimdi ise Yunanistan’ın Güney Kıbrıs sahillerinde İsrail ile petrol aramasına karşılık bu konuda da sesimizin çıkmaması da dikkat çekicidir” dedi.


TÜM HABERLER