MERKEZİ İKTİDARIN ANAHTARI YEREL İKTİDARDADIR!
Cumhuriyet Halk Partili 228 belediye başkanının katılımıyla dün Eskişehir’de ‘ Büyük Buluşma ‘ toplantısı gerçekleşti. 228 belediye başkanının yanında toplantıya Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Manisa Milletvekili Veli Ağbaba, Manisa Milletvekili Özgür Özel, Sosyal Demokrat Belediyeler Derneği (SODEM) Kurucu Başkanı Selami Öztürk ve çok sayıda partili katıldı.
Büyük bir buluşma için bir araya geldiklerini belirten Genel Başkan Yardımcısı Ağbaba, 30 Mart seçimleri sonrası ilk kez bir araya geldiklerini hatırlattı. Çok partili sisteme geçildiği tarihten bu yana yaşanılan en kirli seçime tanık olunduğunu ifade eden Ağbaba, “ Milli iradeyi diline dolayan AKP’nin, 30 Mart sonuçlarını beğenmemesi sonucu 1 Haziran’da seçimler yenilendi. Bugün burada olan tüm Başkanlar, sadece rakiplerine karşı değil AKP devletine karşı da büyük zafer kazanmışlardır. Buradaki Başkanların hepsi AKP’nin valilerine, kaymakamlarına, emniyet müdürlerine karşı mücadele verdi” dedi.
12 YIL BOYUNCA CHP’Lİ BELEDİYELER HİÇBİR ŞEYDEN ÇEKMEDİ AKP’DEN ÇEKTİĞİ KADAR
Ülkenin 12 yılın sonunda tam bir yangın yerine döndüğünü belirten Ağbaba, şöyle konuştu: “12 yıl boyunca CHP’li belediyeler hiçbir şeyden çekmedi, AKP’ den çektiği kadar. Hükümetten hiçbir destek almayan belediyelerimiz, bin bir zorlukla hizmet üretirken bir yandan da Ankara’dan gelen müfettişlerle sürekli teşrik-i mesai yapıyorlar. Tüm komplolara rağmen tek bir yolsuzluğa dahi bulaşmadıkları ortaya çıktı. Belediyelerimize bu 12 yıl boyunca birçok haksızlık yapıldı. Belediyelerimiz merkezi bütçeden yeteri kadar pay alamadı. Kamu kurumlarından haklarını almakta zorlandı.”
ESKİŞEHİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİNE İL ÖZEL İDARE MALLARINDAN MEZARLIK DÜŞTÜ
Yeni yasa ile birlikte belediyelerin mallarına el konulup gasp edildiğini vurgulayan Ağbaba, “ Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’ne il özel idare mallarından mezarlık düşerken, AKP’li belediyelerin hesabına tüm taşınır taşınmaz mallar adeta hibe edilmektedir. Yani Yılmaz Hoca’ya 1980 model arabalar verilirken, AKP’li belediyelere son model araçlar tahsis edilmektedir. Ancak tüm haksızlıklara, hukuksuzluklara, belediyelerimiz dün olduğu gibi bugünde AKP’nin demir yumruğuna karşı dimdik durdular. Bugüne kadar Türkiye’nin dört bir yanında AKP talanına karşı durmaya çalıştık, bundan böyle de kentlerimizi yağmalayanlardan hesap soracağımızı ve mücadele edeceğimizi herkesin bilmesini istiyoruz. Özellikle il özel idarelerinin taşınır ve taşınmazlarının gasp edilmesine ve talan edilmesine karşı mücadele edeceğimiz ve bu sürecini hukuksal ve siyasal takipçisi olacağımızı buradan söylemek istiyorum” şeklinde konuştu.
İKTİDARIN YOLU YERELDEN GEÇER
“ Merkezi iktidarın anahtarı yerel iktidardır. İktidarın yolu yerelden, yani belediyelerden geçer” diyen Ağbaba şöyle devam etti: “ Sosyal Demokrat anlayışın kaleleri olan CHP’li belediyeler Türkiye’de pek çok ilke imza attı, atmaya da devam edecek. Bunları siz ve hemşerileriniz biliyor. Fakat tüm Türkiye bunlardan yeteri kadar haberdar değil. Bu yüzden hizmetlerimizi daha fazla görünür kılacağız. Gerçekleştirdiğimiz projelerimizi, yaptığımız işleri bıkmadan, usanmadan anlatacağız. Bizim bildiklerimizi, herkesin bilmesini sağlayacağız. Önümüzdeki dönem sizleri, belediyelerimizin hizmetlerini referans göstererek iktidar olacağız. Yani sizler, CHP iktidarının referansı olacaksınız. Tüm bu süreci hep birlikte ve omuz omuza, çok iyi yönetmemiz gerekiyor. Belediyenin sosyal demokratlarca yönetilmesinin ne kadar değerli olduğunu tüm Türkiye’ye göstereceğiz. Bu noktada tabi ki büyükşehir belediye başkanlarımıza büyük görevler düşüyor. Büyükşehir belediye başkanlarımızın yaptıkları, hizmetleri, gelecekteki CHP iktidarının aynası. Tüm il, ilçe, belde belediyelerimiz gelecekteki CHP iktidarının yüzünü temsil ediyorlar. CHP’li bir Belediye’ye bakan yurttaşımız CHP iktidarındaki Türkiye’yi görüyor. Bu anlayışla hareket edersek, CHP’yi iktidara taşıyacağımıza inancım tam.”
YARINLARIN CHP İKTİDARINI BUGÜNLERDEN KURACAĞIZ
234 belediye başkanına seslenen Ağbaba, “ Özellikle önümüzdeki bir sene çok daha fazla çalışacağız. Yarınların CHP iktidarını bugünlerden kuracağız. Yeni Türkiye’nin temellerini atacağız. Gece gündüz çalışacağız. Buradan hepinize söz veriyorum Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olarak, ben bu özveri ile çalışacağıma söz veriyorum. Her zaman sizlerin yanınızda olacağım ve her zaman destekçiniz olacağım. Aynı yaklaşımı, aynı özveriyi, bende sizlerden bekliyorum. Hep birlikte olursak, omuz omuza birlikte çalışırsak, İl, ilçe örgütleri, belediyelerimiz ve genel merkez olarak tek bir vücut olursak, CHP iktidarına yeni bir Türkiye’nin kuruluşuna birlikte imza atarız” diye konuştu.
AKP MİLİSLERİNCE DÖVÜLEREK KATLEDİLEN ALİ İSMAİL’E BİR BORCUMUZ VAR
Bu sorunluluğun sadece kendilerine karşı olmadığının altını çizen Ağbaba, “ Bizim her şeyden önce yeşil bir kent istediği için, Eskişehir’de gecenin karanlığında, AKP milislerince dövülerek katledilen Ali İsmail’e bir borcumuz var. Hepimize gençlikten umut kesmemiz gerektiğini hatırlatan tüm Gezi gençlerine ve tüm Gezi şehitlerine karşı bir sorumluluğumuz var. Bizim Soma’da yitirdiğimiz yüzlerce madencinin geride bıraktığı çocuklarına karşı bir görevimiz var. En önemlisi bugün ülkemiz Irak gibi, Mısır gibi değilse, Başbakanın her türlü kışkırtmasına rağmen hala ülkemizde mezhep savaşı yoksa gündüz vakti insanların kafası hunharca kesilip sokaklarda dolaştırılmıyorsa Ülkemizin kurucusu ve tarihin en büyük Devrimcisi Mustafa Kemal Atatürk’e karşı sorumluluğumuz var, borcumuz var” dedi.
ÇOĞULCU DEMOKRASİYE DAHİP DEVLET ANLAYIŞI TÜRKİYE’DE OLUŞTURULAMADI
CHP Genel Başkanı Veli Ağbaba’nın açılış konuşmasından sonra kürsüye gelen Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, şehircilik kavramına nasıl baktığını anlatarak Eskişehir’de gerçekleştirdiği projeleri sundu. Ülkenin sosyolojik yapısının çok güzel ve renkli bir mozaik olduğunun altını çizen Başkan Büyükerşen, “ Ancak bu mozaiklere yakışan çoğulcu demokrasiye sahip bir devlet yapısı anlayışı maalesef bugünün Türkiye’sinde oluşturulamamıştır. Gerçek bir demokrasiden söz edebilmek için Anadolu topraklarından toplumun tümünü kucaklayan bir yapının yani parlamenter bir sistemin oluşturulması mutlu ve bütün bir Türkiye için kaçınılmaz zorunluluktur. Bu zorunluluğun gereği atılması gereken önemli adımların en başında olanı tüm toplumun kesimlerini parlamentoda temsiline imkan veren yeni seçim kanunun, yeni siyasi partiler kanunun ile vatandaşların temel hak ve özgürlüklerinin tam güvence altına alacak yeni bir anayasadır. Aksi takdirde bugün daha büyük kayıplara gebe risk ve tehlikelere doğru sürüklenmekteyiz. Dil, din, ırk, cinsiyet etnik köken gibi unsurlarıyla tüm bireylerin ‘ ben bu devletin özgür bir ferdiyim’ diyebildiği çoğulcu demokrasi yaratmak için hepimizin elinden geldiğini yapmakta yükümlü olduğu inancındayım” dedi.
ELİMİZDEKİ EN ÖNEMLİ GÜÇ BİZE EMANET EDİLEN ŞEHİRLERİMİZDİR
Belediye başkanları olarak karar verici mekanizmalarda olmadıklarını vurgulayan Başkan Büyükerşen, “ Bizler Türkiye’nin birçok yerinde bulunan beldelerimizin, ilçelerimizin ve şehirlerimizin belediye başkanları olarak belki yakındığımız tüm bu sorunların demokratik sürecinde karar verici mekanizmalarında değiliz. Çözümünde karar verici mekanizmalarda olmadığımız açıktır. Anayasayı değiştiremiyoruz. Ancak başkanlar olarak bizimde elimizde çok önemli gücümüz var. Oda bize emanet edilen yönetiminde bulunduğumuz şehirlerimizdir. Projelerimizi gerçekleştirip de sahip olduğumuz şehircilik anlayışı ile bu sorunların çözümünde yasal düzenlemelerde olmasa da belediyecilik uygulamaları ile belediyecilik pratiği ile demokrasi ve barışa katkı yapabileceğimizin yürekten inanıyorum” şeklinde konuştu.
ŞEHİR İNSANLAR İÇİNDİR, OTOMOBİLLER İÇİN DEĞİL
Şehir kavramına bakışını dile getiren Başkan Büyükerşen şöyle konuştu: “ Bana göre şehir medeniyet demektir. Medeniyet kelimesi Medine şehrinin adından türemiştir. Şehir davetkardır. Aldığı vasıflı göçle şehir olur. Derdi olan devasını malı olan pazarını şehirde bulur. Şehir canlıdır. Tıpkı insan gibi yaşadıkça öğrenir öğrendikçe olgunlaşır. Her yanlış müdahaleden de canı yanar. Şehir insanlar içindir, otomobiller için değildir. İnsanların ihtiyaçları çok ve çeşitlidir. Şehir yetiştirir, şehir de bir okul, bir üniversitedir. Hangi okuldan mezun olduğunuz belli olmaz ama hangi şehirde yetiştiğiniz fark edilir. Şehir gelecek vaat eder. Bir şehirde yaşayan gençler o şehirde kendilerine bir gelecek hayal etmiyorsa o şehrin geleceği yok demektir. Şehir sokağa davet eder insanları. Şehir insanları buluşturur. Farklı insanları birbirleri ile temasını sağlar. Farklı sosyal ve kültüre sahip insanları birleştirir. Sosyal barışa gelişime ev sahipliği yapar.”
1999 yılında seçildikten sonra belediye başkanlık hikayesini ve Selanik’te yapılan ve katıldığı belediyecilik ile ilgili toplantı hakkında da bilgi veren Büyükerşen, “ Yunanistan, bildiğimiz gibi AB üyesi ama pek geliştirme gösteremedi. Selaniklerle bundan üzgün. Toplanarak bir kongre toplayıp Türkiye’den, İngiltere, Amerika’dan, Hollanda, Almanya, İtalya’da olan şehircileri davet edelim. Neler yaptıklarını Selaniklere gösterip anlatsın diyerek bu toplantıyı gerçekleştirdiler. Davet edilenler arasında bendim. Yunanistan’ın ve Eskişehir’in tarihlerinde önemli bir yeri vardır. Sayın Ahmet Ataç’la birlikte gittik. Konferansta Eskişehir ile ilgili projelerimizle anlattık, ilgiyle izlediler” diye konuştu.
ODUNPAZARI 20 YIL SONRA SOSYAL DEMOKRAT BİR YÖNETİM ANLAYIŞIYLA TANIŞTI
Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt da yaptığı konuşmada belediyecilik anlayışını anlatarak uygulayacakları çalışmalar hakkında bilgi verdi. Odunpazarı ilçesinin 20 yıl sonra Sosyal Demokrat bir yönetim anlayışıyla tanıştığını belirten Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, “ Odunpazarı yeni dönemde CHP'li bir anlayışla yönetilecek, Eskişehir'in eksik olan parçası tamamlanacak. 10 yıllık açığı kapatacak, Odunpazarı'nı çağdaş ve modern bir kent haline getireceğiz. Şeffaf ve Hesap Verebilir Bir Belediye Meclis toplantıları canlı yayınlanıyor. Gizlimiz saklımız yok, alnımız açık, başımız dik” dedi.
BU KADAR ADALETSİZ BİR YASA OLMAMIŞTIR
Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç ise konuşmasında, yerelde güçlü olmayan siyasetin hiçbir yerde güçlü olacağına inanmadığını ifade ederek şunları söyledi: " Eğer biz yerelde belediye başkanlığı veya yerel yöneticilik vasıflarını çok iyi götürürsek toplum karşısında siyasi anlamında da güvenilirlik anlamında çok iyi noktalara gelebiliriz. Yerelde güçlü olmanın bir görüşü de şöyle; örneğin Başbakan Türkiye’de başbakanlık yapmıyor, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapıyor çünkü biliyor onun gücünün, onun rantının çok daha farklı olduğunu. Bütün o büyük projelerin altında hep Başbakanın direktifleri ile hareket ediyorlar. Şimdi geçtiğimiz gün de Büyükşehir Yasası ile birlikte olduk. Bu bir siyasi ve kırsalı yakasından atma yasasıdır. Bu kadar adaletsiz bir yasa olmamıştır. Şimdi farklı bir anlayışla Türkiye’ye bakmamız lazım. Temel hizmetleri yapmamız, onun yanında sanat kültür, spor sosyal projeler, hepimizin gerçekleştirdiği projeler ama biraz daha tarımdan hayvancılığa yenilenebilir enerji ve buna benzer iklim değişikliklerine daha farklı bakmamız ve bunlarla alakalı yeni projeler yapmamız lazım.” (Esra Yücel)