Eskişehir’de Büyükşehir Senfoni Orkestrası ile verdiği konserle, müzikseverleri caza doyuran ünlü caz sanatçısı Kerem Görsev, 18 yıl sonra geldiği kentin çok değiştiğini ifade ederek, “Şehrin başka bir solukla Başkan Büyükerşen’le yönetilmesinde bunun etkisi büyük. Her yerde böyle bir salon, cazı seven, bilen bir orkestra ve önemli bir şef ile çalmak beni heyecanlandırıyor. Orkestra çok genç, dinamik ve bomba gibi” şeklinde konuştu.
Uluslararası üne sahip Türkiye’nin tanınmış caz sanatçısı Kerem Görsev, Büyükşehir Belediyesi Senfoni Orkestrası ile konser vermek için 18 yıl sonra Eskişehir’e geldi. Sanatçı ile Eskişehir, Senfoni Orkestrası ve Büyükşehir Belediye Başkanı Büyükerşen hakkında konuştuk.
Eskişehir’de tekrar konser vermenin hep aklında olduğunu ifade eden ünlü caz sanatçısı Kerem Görsev, “ En son 1998 yılında konser verdim. Bu şehrin hayata bakışı, iki üniversitesi ile eğitimin çok iyi bir yerde olması, şehrin başka bir solukla yönetilmesi ve bunun şehre yansıması Eskişehir dinleyicisini benim için hep özel kılmıştır” dedi.
Dünyanın çok büyük senfoni orkestraları ile konserler verdiğini anımsatan Kerem Görsev, Atatürk Kültür Sanat Kongre Merkezi’nin mükemmel olduğunu belirterek, “Her yerde bu ortamı bulmak mümkün değil. Böyle bir salon, cazı seven ve bilen bir orkestra ve önemli bir şef ile çalacak olmak beni çok heyecanlandırıyor. Çoğu yerde olmayan bu kuyruklu Steinway piyano ile konser vermek harika bir duygu. Senfoni Orkestranız çok genç, dinamik ve bomba gibi” yorumunda bulundu.
Nasıl bir seyirci bekliyorsunuz?
Eskişehir’in, Türkiye’nin önemli kültür şehirlerinden biri olduğunu ileri süren sanatçı, kentin yeniliğe oldukça açık, eğitim seviyesi yüksek bir şehir olduğunu, konsere gelecek sanatseverlerin enerjisinin kendilerine, kendi enerjilerinin de onlara yansıyacağını ve güzel bir konser olacağını düşündüğünü söyledi.
1998’den sonraki süreçte Eskişehir’deki gelişmeleri takip edebildiniz mi?
Eskişehir’e uzun yıllar gelmemesine karşın şehirdeki gelişmeleri basından takip ettiğini söyleyen Görsev, “Eskişehir’e geldiğimde, Kentpark’ta çibörek yedikten sonra Paris’te bir örneği olan yapay plajınızı gördüm. İnsanların nefes alabileceği büyük parklarınız olduğunu biliyorum. Başta da söylediğim gibi Başkan Büyükerşen, şehri bambaşka bir solukla yöneterek, Avrupa kenti haline getirmiş. Yılmaz Büyükerşen demek öncelikle Anadolu Üniversitesi demektir. Rektörlüğü sonrasında da duruşunu ve tecrübelerini kente yansıtarak harika bir şehir yaratmış. Tiyatrolarınız, operalarınız, bale günleriniz bunlar bu şehri çok ileri taşıyan etmenler” şeklinde konuştu.