PROF. DR. YILMAZ BÜYÜKERŞEN'İN 1 MAYIS EMEK VE DAYANIŞMA GÜNÜ MESAJI

1 Mayıs, 1886’dan bugüne sömürüye karşı direnen işçilerin, bu uğurda bedel ödemekten çekinmeyen emekçilerin mücadelesinin simgeleşmiş bir tarihtir. Alın teriyle ekmek mücadelesi veren işçilerimizin, emekçilerimizin günüdür. Hepimiz biliyoruz ki, emek olmadan hiçbir şey üretilemez. Emeğin önemi ve kutsallığı anlaşıldıkça; paylaşımın ve demokrasi kültürünün egemen olduğu daha güzel bir dünyaya ulaşacağımıza inancım tamdır.

1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü, bayram havasında kutlanması gerekirken, ne yazık ki emekçilerin gerek çalışma koşulları, gerek çalışırken ve emekli olduktan sonraki sosyal hak ve kazanımlarının olması gerekenin çok altında bulunması nedeniyle, kutlamadan ziyade hak arayışlarını dile getirdikleri bir gün haline gelmiştir. Pandemi nedeniyle emekçiler işlerini kaybetmiş, çalışanlar ise çok zor şartlarda çalışmak zorunda kalmıştır. Öte yandan içinde bulunduğumuz ekonomik kriz ve ağır koşullar da işçi ve emekçinin hak kayıplarını artırmıştır.

Tam bu noktada 1 Mayıs, ayrı bir önem kazanmaktadır. Siyasi görüşü ve ideolojisi ne olursa olsun, işçi ve emekçilerin ortak bir amaçta uzlaşması ve birlikte hareket etmeleri şarttır. Emek her zaman en yüce değerdir. İşçiler, emekçiler için tüm çalışanlara daha iyi çalışma koşullarının sağlanacağı, taşeron sisteminin tamamen kaldırılacağı, herkesin insan onuruna yaraşır bir şekilde çalışarak emeğinin karşılığını alacağı, iş kazalarının yaşanmayacağı, hak kayıplarının olmadığı bayram tadında 1 Mayıslar temenni ediyorum.

Bu düşüncelerle, şehrimizdeki emekçiler başta olmak üzere ülkemizdeki ve dünyadaki tüm işçilerin onurlu mücadelelerini gönülden destekliyorum.

1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlu olsun!

 

     


TÜM HABERLER