KÖMÜRLÜ TERMİK SANTRALİN ÇED OLUMLU KARARININ İPTALİ İÇİN YARGIYA GİDİLDİ

Eskişehir’in Tepebaşı ilçesi sınırları içinde yapılması planlanan Alpu Termik Santrali ve Bu Santrale Kömür Sağlayacak Olan Rezerv Alanındaki Yeraltı Maden İşletmesi ile Kül Düzenli Depolama Tesisi Projesi hakkında, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının 6 Mart 2018 tarihinde verdiği Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Olumlu Kararının yürütmesinin durdurulması ve iptali için Eskişehir İdare Mahkemesine başvuruldu.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığına karşı açılan davada,
• Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı
• Odunpazarı Belediyesi Başkanlığı
• Tepebaşı Belediyesi Başkanlığı
• Eskişehir Su ve Kanalizasyon İdaresi (ESKİ) Genel Müdürlüğü ve
• Eskişehir Barosu Başkanlığı
davacı oldu.

ÇED Olumlu Kararı niçin iptal edilmeli?

Büyükşehir, Odunpazarı ve Tepebaşı Belediyeleri, ESKİ Genel Müdürlüğü ile Eskişehir Barosunun açtığı davada pek çok iptal gerekçesi Eskişehir İdare Mahkemesine sunuldu. Bu gerekçelerin bazıları şöyle özetlenebilir:

1. Nihai ÇED Raporunun, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının proje için verdiği Özel Format’a aykırı biçimde düzenlenmiştir. Bakanlığın belirlediği uzmanlıklara sahip kişiler, ÇED Raporunun hazırlanmasında görev almamıştır.

ÇED Yönetmeliği uyarınca, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bir proje başvurusu üzerine, hazırlanacak projenin ÇED Raporunda yapması gereken araştırma ve incelemeler ile bu çalışmalarda görev alması gereken uzmanları başvurucu kuruluşa, Özel Format biçiminde bildirir. Proje hakkındaki ÇED Raporu da bu Özel Formatta öngörüldüğü biçimde, öngörülen personelce yürütülür. Alpu Termik Santrali projesi için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından belirlenen Özel Formatta, ÇED Raporunu hazırlayacak çalışma grubunda “Kimya mühendisi, harita mühendisi, orman mühendisi ve hidrojeoloji mühendisi” bulunması şart koşulmuştur. Fakat rapor, hidrojeoloji mühendisi ve harita mühendisi bulunmayan bir ekip tarafından hazırlanmıştır. Bir başka deyişle, ÇED Raporunun hazırlanmasında uygun uzman personel görev almamış, Bakanlık ise bu eksikliğe rağmen proje hakkında ÇED Olumlu kararı vermiştir.

2. Entegre projeler için tek bir ÇED süreci işletilmelidir; böylelikle bir projenin tüm etkileri kamu ve toplum tarafından denetlenebilir. Alpu Termik Santrali projesi için hazırlanan ÇED Raporu ise tesisin tüm ünitelerini içermemektedir. Kömür kaynakları, kömürün nakliyesi, soğutma suyunun deşarjı, kül depolama alanının etkileri rapora girmemiş, böylelikle olası etkiler denetim dışında tutulmuştur.

ÇED Yönetmeliğine göre, farklı ünitelere sahip olsa bile bir proje hakkında tek bir ÇED süreci işletilmelidir. Bu düzenleme, farklı bir projenin farklı üniteleri hakkında farklı ÇED süreçleri yürütülmesi yoluyla, projenin gerçek etkilerinin kamu ve toplum denetiminden kaçırılmasını önlemeyi amaçlar. Alpu Termik Santrali için hazırlanmış ÇED Raporunda da, santral projesinin hayata geçirilebilmesi için hayati önem taşıyan pek çok ünite rapora konu edilmemiştir.

Kömürün nereden alınacağı belirsizdir: Alpu Termik Santralı için hazırlanan ÇED Raporunda ve İnceleme Değerlendirme Komisyonu Toplantısı sonrasındaki Nihai ÇED Raporunda farklı farklı kömür sahalarından santrala kömür sağlayacağı belirtilmiştir. Nihai ÇED Raporunda 85839 ruhsat numaralı kömür sahasından santrale kömür sağlayacağı belirtilmiş, ancak ÇED Olumlu Kararı sonrası yayınlanan ÇED Raporunda 85068 ruhsat numaralı kömür sahasından bahsedilmiştir. 85068 numaralı kömür sahası hakkında ayrı bir ÇED süreci işletilerek ÇED Gerekli Değildir Kararı alınmıştır. Üstelik 85839 ruhsat numaralı sahaya ait hiçbir belgeye ÇED Raporlarında yer verilmemiştir.

Kömür konveyor hattı, isale hattı ve su deşarj hattının çevresel etkileri değerlendirilmemiştir: Santral projesinin hayata geçirilmesi için hayati önem taşıyan kömür konveyor hattı, isale hattı ve su deşarj hatlarının rotaları harita üzerinde gösterilmesine karşın, bu hatların geçeceği bölgelerdeki çevresel etkilerden ÇED Raporunda yer verilmemiştir.

Kül depolama alanının yeraltı sularına etkileri incelenmemiştir: Kül depolama alanlarının yeraltı suları üzerindeki etkilerinin belirlenebilmesi için gereken yeraltı suyu kalitesi raporları hazırlanmamıştır. Dolayısıyla ÇED Raporunda bu konuda yapılan değerlendirmeler anlamsızdır.

Sahada inceleme yapılmadan ÇED Raporu hazırlanmıştır: Proje hakkında Çevre ve Şehircilik Bakanlığına yapılan başvurunun ardından 19 Ekim 2017’de proje için Özel Format verilmiş, yani projenin çevresel etkilerinin anlaşılabilmesi için hangi alanlarda araştırma yapılacağı Bakanlık tarafından belirlenmiştir. ÇED Raporuysa 25 Ocak 2018 tarihinde Bakanlığa sunulmuştur. Yani, ÇED Raporunda belirtilen olası çevresel etkiler bölgede yapılan saha araştırmalarına ve bilimsel ölçümlere değil, literatür taramalarına dayanmaktadır.

3. Santral projesinin çevresel etkileri tamamen belirsizdir çünkü santralda yakılacak kireç taşının ve oluşacak atığın niteliği proje sahipleri tarafından bile bilinmemektedir.

Nihai ÇED Raporuna göre, santralda kullanılacak kireç taşının nereden temin edileceği belirsizdir, santraldan çıkacak külün analizi ise yapılmamıştır. Dolayısıyla Alpu Termik Santrali projesinin çevresel etkilerinin hesaplanması, elektrik üretimi sırasında oluşacak atığın kaçıncı sınıf olduğunun belirlenmesi imkansızdır.

4. Santral projesinin su kaynaklarına getireceği baskı hesaplanmamıştır. Kamu kuruluşları bile santral hakkındaki görüşlerinde, halihazırdaki teknolojiyle santralın bölgedeki su kaynaklarını tüketeceğini öngörmüştür

Alpu Termik Santralinin Nihai ÇED Raporuna göre, termik santralde proses ve soğutma amaçlarıyla kullanılacak su, proje alanına 21 kilometre mesafedeki Gökçekaya Hidroelektrik Santralinden sağlanacaktır. Ancak bu su kaynağının santral projesinde kullanılmasının bölgedeki diğer su ihtiyaçlarının giderilmesine yapacağı etki hiçbir şekilde değerlendirilmeye alınmamıştır. Proje hakkındaki görüşü sorulan DSİ Etüt Planlama ve Tahsisler Dairesi Başkanlığı, “...havzanın su potansiyeli dikkate alındığında daha az proses suyuna ihtiyaç duyulan santral teknolojilerinin değerlendirilmesi gerektiği düşünülmektedir” ifadelerini kullanmakla yetinmiştir. Dolayısıyla kamu kuruluşları da santral projesinin bölgedeki yaşama su bırakmayacağını kabul etmiş, ÇED Raporunda da su ihtiyaçlarıyla ilgili uzun vadeli alternatif çözüm senaryolarına yer verilmemiştir.

5. ÇED Raporu Jeolojik etütler yapılmaksızın, lületaşı ocaklarıyla ilgili sondaj bile olmadan, yeraltı madenciliği koşulları yeterince araştırılmadan ve aktif fay hatlarıyla ilgili önlem alınmadan hazırlanmıştır.

Jeoloji Mühendisleri Odası Eskişehir Temsilciliğine göre, proje sahası ve bölgedeki lületaşı rezervleri hakkında, bir sondaj çalışması dahi yapılmadan rezerv yorumu yapılmıştır. Oda görüşünde, lületaşı rezervleri üzerine yığılacak tonlarca kül sonrasında bölgeden lületaşı çıkarılması imkansızlaşacaktır. Öte yandan ÇED Raporunda, bölgede termik santral projesinde kullanılmak üzere yeraltı madenciliği yapılacağı aktarılmakta ve su gelirinin “Lokal/Geçici Susuzlaştırma” yoluyla çözümleneceği ifade edilmektedir. Kömür madenciliği için su üzerinde alınacak tedbirlerin ovadaki tarımda kullanılacak sulama suyunu nasıl etkileyeceği ayrıntılı biçimde değerlendirilmemiştir. Ayrıca yapılacak yeraltı madenciliğinin “son derece riskli bölgelerde gerçekleşeceği” ÇED Raporunda belirtilse de, oluşabilecek tahkimat sorunlarına değinilmemiştir. Hem termik santral hem kül deposu hem de yeraltı madenciliğinin yapılması planlanan bölgelerdeki aktif fay hatlarıysa geçiştirilmiştir.

Bunlara ek olarak,
- Projenin sağlık yönünden etkileri,
- ÇED Raporunda fayda-maliyet analizi yapılmaması,
- Arkeolojik Sit alanları hakkında etki değerlendirmesi yapılmaması,
- Kümülatif etki değerlendirmesi yapılmaması,
- Büyük Ova Koruma alanında termik santral projesi planlanmasının hukuka aykırılıkları ve tarıma yapabileceği etkiler ile
- Projenin plan yönünden hukuka aykırılıkları

hakkındaki değerlendirmeler de Eskişehir İdare Mahkemesine sunuldu.


TÜM HABERLER